Sinemaci Yücel Cakmakli

Batılılaşmanın tezahürü olarak gördüğü toplumsal yozlaşmaya karşı, milli ve manevi değerleri yücelten Milli Sinema, sinema üzerine estetik arayışlardan ziyade geleneksel yapıların hızla çözüldüğü bir yangın ortamına su behlemal taşıma gibi bir sinema anlayışı vardı. Mili Sinema tezini teori ve pratikte öncülüğünü uzun süre tek başına yürüten Yücel Çakmaklı, sinema üzerine sorular sormaktan çok acil cevaplar üretmek kaygısındaydı. Kendi ifadesiyle “özün biçimi belirlediği” sinema anlayışıyla taçlandırdı. Bir hidayet romanı olarak kabul edilen Huzur Sokağı’ndan uyarladığı Birleşen Yollar Filmiyle Cinsel içerikten dolayı sinemadan kopmuş kitleyi sinemayla barıştırdı. Çakmaklı, Türk Sinemasını ancak köylüsü ve şehirlisiyle manevi kıymetleri maddeden Müslüman Türk Halkı’nın inançlarıyla yoğrulmuş Sinema Filmleri yaparak Milli Sinemaya dönüşebileceğini savunuyordu. TV dizileri ve filmlerinde özellikle de Bir Adam Yaratmak filminde genellikle Yeşilçam kalıplarını kullandığı sinema üslubuna farklı kamera hareketleriyle yeni estetik arayışları da eklemişti. Necip Fazıl’ın Cemiyet Yoğurucusu fikirci ve aksiyoncu sanatkâr ifadesi Çakmaklı’nın kişiliğine ve sinemasına tesir etmiş bir kişiydi. O sinema gölüne tıpkı kişiliği gibi mütevazı ama iddialı bir maya çalmıştı. Onun gayretini yeni bir sinema estetiğiyle süslemek genç sinemacıların boynunun borcu gibi duruyor.